hava soğuk, yüzüm düşük
öfkem de, hüznüm de kendime dönük
öyle söyle, anlarım anahtarım yok
medeniyetsizim
şu büyük ağacı görünce, köşeyi dönünce
verdiğim sözleri hatırlamamayı seçicem
sabah tekrar hortlamadan önce
kendim olmamanın tadını çıkarıcam
beyaz ışıktan hiç hazetmedim
ama düşünüyorum da, hayatımın en güzel anıları
senin salonunda, bu beyaz ışığın altındaymış
su bardaklarında içilen envaiçeşit alkol
gecenin bi yarısı yapılan makarnalar
yarısında bırakılan filmler, kitaplar
baş dönmeleri, kalp çarpıntıları
türlü uyuşturucu deneyimlerimiz
günler birbirinin tıpkısı
yıllar, akıcı bir kitabın sayfaları gibi
zaman inancımı kolilere doldurup almış benden
gençliğimi toplamaya çalışsam da çöp tenekenden
ne fayda
geriye kalan havalanmamış bi oda
bazen otogarda sigara
ölü sinekler ve fazlasıyla dolu kül tablaları