20.02.2020 / İzmir / P.S.4
Sevgili Nilgün
Şimdi gece, gün bitti.
Bence ne olursa olsun gün kavramı sadece güneşin ışıklarının olduğu zamana ait.
Gece güne dâhil değil.
Gece zamana ait değil.
Ya da gece insana ait bir imgelem değil.
Orası gerçek görsel oyun alanı.
İnsanın inine giden bir yol…
Yol, geniş bir boşluk ve hisler taşıyor kalbimden
Üstelik ayak bileklerim de çok ince
Buz üstünde yürümek gibi yazmak bu vakit
Meğerki yazmak bu vakit
Gecelere düşmek!
Bu vakit İsa gelse evime
Kollarını açsa bana da Rio de Jenario da ki heykeliyle birlikte
Sonra gerilsek bir çarmıha ya da bir yalana
Bütün eksikliğimizle!
…
Gecenin bir vakti bunları yazmak istedim sana. Uyuyamadım, çok döndüm yatağımda. Bir keresinde “Boynum katil mercanlarla kuşatılmış, güzüm uzak, kışım ağır, acım aşikâr açı; bir durak!” demiştin. Bu sözlerinde uyumak istiyorum Nilgün. Bir kış boyu uyumak… Mümkün müdür?
Sevgilerimle
Mert Kişot